Google
 

Montag, 24. Dezember 2007

Bärlauch Paste


Bärlauch-Paste, kendimiz hazirliyalim:


100 g Yabani Sarmisak yapragi
7 g Tuz
100 ml Cicekyagi
Taze yabani sarmisak yapraklari(Bärlauch)yikanir ve suyu iyice süzülür.Ince ince kiyilir yada blendirdan gecirilir.Tuz ve yag ilave edierek iyice karistirilir.Tuzlarin iyice erimesi gerekiyor.Daha sonra koyu renk kavanozlara doldurularak iyice agzi kapanmalidir,Serin yerde muhafaza edilir. Isik ve günesten korunmalidir.
Serin yerde muhafaza edilen bu paste bir yila kadar bozulmadan kalabilir. Azar azar yemeklerimizi tatlandirabiliriz.

Kefir


Kefir Kafkasya’ da yaşayan insanların sıklıkla kullandıkları sütün mayalandırılmasıyla elde edilen bir süt ürünüdür. Son yıllarda Avrupa ve Amerika’da yapılmaya başlanmış ve ülkemizde de Ziraat Fakültelerinin Teknolojisi bölümlerinde üretilmekte olup, sınırlı miktarda satışı yapılmaktadır.

KEFİR NEDİR ?
Kefir, kefir taneleri ile elde edilen Kafkas orjinli etilalkol ve laktik asit fermantasyonlarının bir arada oluştuğu tarihi geçmişi olan bir süt içeceğidir. Kefir çok karışık mikrobiyolojik yapıya sahiptir. Boyutları 0,5-3 cm arsasında değişir ve fındık yada buğday tanesi büyüklüğünde beyaz, beyaz-sarı arasında renklerde küçük karnabahar veya patlamış mısır görünümündedir.

KEFİR NERDEN GELMİŞTİR ?
Kefirin anavatanı Kafkaslardır. İlk kez Batı Asya’ da Türkler tarafından yapılan ve günümüzde pek çok ülkeye yayılan fermente bir süt ürünüdür. Kafkasyalılar kefiri su yerine içmekte ve gençlik iksiri olarak kullanmaktadırlar. Kafkaslardan dünyanın her tarafına yayılan Türkler bu içeceklerini beraberinde dünyanın her tarafına götürmüşler ve yaymışlardır. Şu anda bilimsel araştırma yapan fakülteler başta olmak üzere kuruluşlar kefirin faydaları üzerinde ciddi çalışmalar yapmakta ve önemli sonuçlara ulaşmaktadırlar.

KEFİR NELERE İYİ GELİR ?
Kullanımı ( içimi ) ve hazmı çok kolay olan kefir hücre yenileme özelliğine sahiptir. Mucize içecek kefir özellikle bağırsaklardaki maddelerin küreselleşmesini önlediğinden ömür uzatıcı olduğuna inanılır. Kafkasyalıların kefirin yararlarını bildiklerinden çocuklarına ile su gibi içirirler. Kafkasya’ da yüzyıldan fazla yaşamak çok sıra dışı bir durum değildir. Protein , yağ , laktoz ve mineraller bakımından hayli zengin ilaç tedavisi kesilmeden kullanıldığı zaman kandaki kötü kollestrolü azaltır, tansiyonu düşürür, idrarı sulandırır, vücuttan atılması gereken maddelerin gidişini kolaylaştırıyor, bağırsak hareketlerini hızlandırıyor, bulaşıcı, sarılık , eklem hastalıkları, ishal , kabız , kan kaybı, idrar torbası hastalıları, doğum sorunları, şeker düşürüyor ve en önemlisi KANSERİ GECİKTİRİYOR... Hazmının kolay , proteince zengin oluşu NEDENİ İLE Kefir hastalar ve çocuklar için önemli bir besindir.Hatta 20-30 günlük çocuklara bile günde bir iki kaşık içirilmesi önerilmektedir. Doktorlar, hastalarına ilaçların yanında birde kefir içmelerini tembihliyor.

Ayrıca yapılan araştırmalarda kefirin kadın ve erkeklerde cinsel gücü arttırdığı da bildirilmiştir. Hücre yenileme sayesinde de kadınlar tarafından cilt maskesi olarak kullanıldığı da bilinmektedir.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel SEZGİN, Japonya’ da fareler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre kefirin içinde yer alan maddelerin kanseri %53,6 oranında azalttığını ve ayrıca kefirin kanseri önleyici ilaçlarla kullanılması halinde kanserin tekrarlanma riskinin %67 oranında azalttığını da ortaya çıkarttığını belirtmiştir.( 22.02.2002 Star Gazetesi )

Ayrıca kefir sinirsel rahatsızlıklara, iştahsızlık ve uykusuzluk içinde yararlı olmaktadır.Ülser yüksek tansiyon , bronşit, astım hastalarının tedavisinde de kullanılmaktadır.

KEFİRİ KİMLER KULLANIR ?
Kefiri yaşı ne olursa olsun her yaştaki insan kullanabilir. Yan etkisi yoktur. Çocuklara bile rahatlıkla verilebilir.

KANSER HASTALARI TERCİH EDİYOR ?

Kefir, vücut direncini arttırıyor, sindirim sistemine yararlı oluyor. Bağırsakta kanser oluşturan etkenleri engelliyor. İlaç değil ama, kanser hastası olanlar, bu özellikleri nedeniyle kefiri tercih ediyor... Yapılan çalışmalar, kefirin, iştahsızlık ve uykusuzluğa da iyi geldiğini göstermiştir.

KEFİR TANESİ
Kefir Tanesi; fındık yada buğday büyüklüğünde, renkleri beyaz, beyaz-sarı arasında küçük karnabahar veya patlamış mısır görünümündedir. Boyutları 0,5-3 cm arasında değişir. Taneler sütü fermente edici rol oynar, en önemli özelliği fermantasyon sonunda süzülerek tekrar kullanılabilmesidir.Kefir taneleri kazein ve birbirleri ile ortak yaşayan mikroorganizmaların meydana getirdiği jelatinimsi koloniler oluştururlar. Çok karışık bir mikrobiyolojik yapıya sahiptir. Değişik araştırmacılar, değişik bölgelerden aldıkları kefir tanelerinde farklı sayıda, oranda ve cinste mikroorganizma tespit etmiştir.Tanede genel olarak laktik asit bakterileri, laktozu fermente eden ve edemeyen mayalar mevcuttur. Bazı tanelerde enterokok ve koliform grubu bakterilere de rastlanmıştır. Kefir tanesinde saf toz halde liyofilize kültürler üretilmiştir. Avrupa ülkelerinde ve A.B.D. de genellikle saf kültürlerden kefir üretilirken , Rusya , Asya , Doğu Avrupa ve Ortadoğu bugüne kadar laboratuvar koşullarında kefir tanesi üretmek mümkün olmamıştır.

BESİN DEĞERLERİ
Kefir, vücudun temel fonksiyonlarında ve çeşitli faaliyetlerinde kullanılan mineraller ve esansiyel aminoasitler bakımından zengindir. Kefirde bulunan proteinler kısmi sindirimi yapılabilen ve bu nedenle vücut tarafından kolay değerlendirilebilir yapılardır. Kefirde bol miktarda bulunan ve esansiyel amino asitlerden bir tanesi olan triptofanın , mineral maddelerden kalsiyum ve magnezyumun sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu bilinmektedir.Vücudumuzda en çok bulunan ikinci mineral madde olan fosfor, hücre gelişimi ve enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidratların , yağların ve proteinlerin kullanımında kolaylık sağlamaktadır. Kefir B12 , B1 ve K vitamini bakımından da zengindir. B u vitaminlerin yeterli alınması durumunda gerek böbrek, karaciğer ve sinir sistemine gerekse deri rahatsızlıklarına sayısız fayda sağladığı bilinmektedir.

Karpuz


Yaz sıcağında en lezzetli serinleme yollarından biri şüphesiz karpuz yemektir. Ya da hoş bir piknik, tatlı
ve sulu bir karpuzla mükemmelleşir. Latince ismi Citrullus Vulgaris olan karpuz kabakgillerdendir. Anayurdu Afrika' nın tropikal bölgeleridir. Mısır' daki
antik kalıntılardaki duvar resimlerinde karpuz resmedilmiştir. Daha sonra ticari gemilerle akdeniz ülkelerine yayılmıştır.

Bugün dünyada yaklaşık 500 çeşit karpuz yetişmektedir. Bunlar kabuğunun, çekirdeklerinin biçimine,rengine ve ağırlığına göre farklılık gösterir.
Karpuz mayıs ve eylül aylarında ancak özellikle temmuz ortasından ağustos sonuna kadar bol miktarda bulunur.

Tatlı ve sulu, olgun bir karpuz seçmek için birkaç noktaya dikkat etmeliyiz. Kabuğunun rengi parlak değil, mat olmalı ve tırnağınızla hafifçe kazıdığınızda yeşil kısım kolayca çıkmalıdır. Şekli simetrik olmalıdır. Toprağa oturan kısmının rengi açık sarı olmalı, beyaz veya yeşil olmamalıdır. Olgun karpuz oda sıcaklığında tutulmalıdır. Ancak çok uzun bir süre değil. Buzdolabında 1 hafta süreyle saklanabilir.
Eğer kesmece karpuz alacaksanız içinin renginin parlak kırmızı, çekirdeklerinin de koyu kahverengi veya siyah renkte olmasına dikkat edin. Çekirdeksiz karpuz alıyorsanız dikkat edin. Çünkü çok fazla beyaz çekirdek karpuzun olgunlaşmadan toplandığını gösterir.

Karpuz bol miktarda C vitamini ve antioksidan özelliği ile çeşitli kanser türlerine karşı etkili olan Beta karoten içerir. İçerdiği yüksek potasyum kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsak hareketlerini düzenler ve bağırsak kanserini önlemede de rol oynar. Karpuz çekirdekleri de içinde bulunan Cucurbocitrin adlı madde ile kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Yağ ve kolestrol içermediğinden ve kalorisi de düşük olduğundan yaz aylarında yapılan diyetlerde özel bir yeri vardır.

Enginar


Bizde en çok Ege bölgesinde bilinen bu sebze aslında Akdeniz ülkelerinin tümünde pişiriliyor. Bu ülkelerden Batının ünlü ve havalı restoranlarına sıçramış ve enginarla çeşitli yemekler pişirmek neredeyse bir moda haline gelmiş. Bu güzel sebzeyi ellere kaptırmadan kıymetini bilip lezzet denemeleri yapmak elinizde. Ülkemizde pilavı, etlisi, zeytinyağlısı, içbaklalısı yapılıyor. Fakat başka bir çok pişirme yöntemleri de yaratılabilir.

Büyük kentlere enginarlar yalnızca olgunlaşmış çanak halindeyken satılıyor ama aslında başka şekillerde de kullanmak mümkün. Örneğin Ege bölgesinde enginar çok tazeyken kabukları ile pişiriliyor. Daha sonra bu körpe kabuklar da yeniyor. Diğer bir şekli de bebek enginar olarak tümünün pişirilmesi ama bu hali ülkemizde hemen hemen hiç kullanılmıyor. Bu iki şeklinde de hafifçe uçları kesilmesi pişirmek için yeterli.

Faydalarından ve lezzetinden layığıyla yararlanabilmek için biraz özen, biraz da bilgi gerekiyor. Satın alırken olabildiğince küçük olanları seçmenizi öneririm. Enginarın çanağı küçüldükçe içindeki kılçıklar azalıyor. Enginarı soyulmuş olarak alıyorsanız satıcının soyulmuş enginarları limonla ovması ve yine limonlu su dolu bir torbaya koyması gerekir. Ben kabuklu olarak almayı ve pişirmeden hemen önce soymayı tercih ediyorum. Soyduktan sonra yine limonla ovmak ve hemen limonlu su dolu bir kaba atmak kararmaması için gerekli.

Enginar pişirirken soğan asla kavrulmuyor, çok az yağda çevirmek yeterli. Pişirirken tekrar limon suyu koymak ve piştikten sonra da üzerine biraz dereotu serpmek unutulmaması gerekenlerden.

Et Ürünlerine Dikkat:

Etlerin gereğinden fazla pişirilmesi önemli besin değerlerinin kaybına sebep olur. Etin pişirilmesi sırasında nemini kaybetmemiş olması gerekir. Bunun için etin fırında pişmesine yakın üzerine ısıtılmış yağlı kağıt yada alüminyum folyo ile kapatırsanız nem oranını kontrol edebilirsiniz.

Eğer eti mangalda pişirecekseniz odun kömürü iyice yanmalı ve köz haline gelmeli. Daha sonra kömürün üzerine ince tabaka halinde kül örtünüz. Izgara demirini iyice yağlayınız.

Etleri kömürün harereti biraz geçtikten sonra ızgaraya koyunuz. Sık sık çevirerek etin suyunun içinde kalmasını sağlayınız.

Etleri dondururken mutlaka ufak miktar halinde ve kesinlikle hava almayacak şekilde sarıp dondurunuz. Donmuş bir eti çözüp tekrar dondurmayınız. Eğer dondurucunuz kuvvetli değil ise dondurma yöntemine başvurmayınız. Çünkü etin yavaş donması, etin çözülme esnasında besin değerlerinin kaybolmasına sebebiyet verir. Kırmızı etlerin derin dondurucudaki ömrü daha uzundur. Fakat balık ve tavuk etlerinin ömrü daha kısadır. Dondurulmuş ürünü varsa mikrodalga fırında, yok ise ocak veya normal fırında çözünüz ve kısa zamanda pişiriniz.

Et satın alınırken etin kararmamış, dokusunun gevşememiş olmasına dikkat edin. Yağı sararmış olan et hayvanın yaşlı olduğunu gösterir ve daha uzun pişme süresi ister. En önemlisi damgalı, ambalajlı ve güvenilir satıcıdan aldığınıza emin olun.


Balık alırken; parmakla bastığınızda iz kalmıyor, kaslar hemen düzeliyorsa, gözleri parlak ve lekesiz, solungaç kısımları kırmızı ise, balık tazedir. Bayat balık ayrıca, kokusuyla kendini ele verir.

Tavuğun kalitesi gögüs etini dolgun ve sıkı olmasından anlaşılır. Tavuk tazeyse göğüs kemiğinin ucu esnek olur. Tavuğun derisinde oluşan mavi lekeler bozulma işaretidir.

Tazeligi koruma yöntemleri:

Bir iki gün öncesinden kalan ekmek, börek ve benzeri hamur işlerini atmayın. Alüminyum folyoya sararak ısıtın. Yeni pişmiş gibi taptaze olacaktır. (Eğer ısıtmak için fırın kullanacaksanız, folyo yerine fırın torbasına da koyabilirsiniz.) Fakat üzerine az miktarda su serpin.

Donmuş veya kristallenmiş balı eski haline getirmek için kavanozu içi sıcak su dolu bir kapta bekletiniz.
Hazırladığınız sosun servise kadar soğumadan kalmasını istiyorsanız, sos kabını sıcak su dolu bir kabın içinde bekletin. Bu şekilde ısısını ve lezzetini koruyacaktır. Üzerinin kabuk bağlamasını önlemek için üzerine bir parça margarin bırakın ve yağlı kağıt ile örtün.

Kahvenizi ağzı iyi kapanan bir kutuya koyduktan sonra buzlukta bekletin. Uzun süre bayatlamadan kalacaktır.

Kesik limonların beklerken kurumaması için, limonu kesik yüzeyi alta gelecek şekilde bir tabağa koyun ve üstüne bir bardak kapatın. Limonun kesik yüzeyine dökeceğiniz bir miktar tuz da kurumasını geciktirecektir.

Peynirlerinizin tazeliğini koruması için, hava almayacak şekilde şeffaf folyoya sarın.

Şeker kavanozunun altına kurutma kağıdı koyarsanız, şekerin nemlenmesini önlemiş olursunuz.

Yazın kuruttuğunuz sebzeleri, içine gazete kağıdı koyduğunuz teneke kutularda saklayın. Bu şekilde rutubet almalarını önlemiş olursunuz.

Tuzu naylon poşetinden çıkartıp, koyu renkli cam kavanozda serin bir ortamda saklayın.
Tuz alırken iyotlu olmasına dikkat edin. İyot, ısı ve ışıktan hemen etkilendiği için, tuzu
yemek piştikten sonra ilave edin.

Teneke içinde olan konserveleri açtıktan sonra mutlaka başka kap içine alınız. Çünkü bir
kere açılan tenekenin özellikle ağız kısmı bakteri üremesi için elverişli bir ortamdır.

Yumutanin sirlari:

Genellikle pasta ve börek yaparken yumurtanın sarısını ayrı kullanmanız gerekir. Yumurtayı altında kap olan ve dar ağızlı bir huninin içine kırarsanız, akı hemen akar, sarısı hununin içinde kalır.

Yumurta akını çırptığınız zaman çırpılan kap yağdan arınmış olmalı ve az miktarda tuz eklenmeli ki yumurta beyazı iyi kabarsın.

Yumurta haşlarken suyun ve yumurtanın üstüne serptiğiniz bir tutam tuz, yumurtaların çatlamamasını sağlayacaktır.

Terbiye Yöntemleri:

Türk mutfağında etlerin geniş bir kullanım alanı vardır. Bu nedenle, hangi yöntemle pişirilirse pişirilsin etin lezzetli olması büyük önem taşır. Etin lezzetini arttırmak için yapılan işlemlerden biri de, marine (terbiye) etmektir. Marine etme, etin taze ot ve baharatlı bir sıvı (marinat) içinde bekletilerek yumuşatılması ve tatlandırılmasıdır.

İşte size kolayca hazırlayabileceğiniz bir marinat: Bir miktar soğanı (ör.1 kg. et için 3 orta boy soğan) çok küçük parçalar halinde kestikten sonra bir tülbentin içine koyun ve suyunu bir kabın içine çıkartın.

Aynı kabın içine bir miktar zeytinyağıyla birlikte kekik ve defne yaprağı koyun. Eti bu karışımın içine yatırın ve 24 saat bekletin. Etinizin yumuşak ve lezzetli olacağını göreceksiniz.

Etler ızgara yaptıktan sonra bekleyecekse, saklama kabını önceden ısıtıp, ağzını sıkıca kapatmak, yiyeceklerinizin daha geç soğumasını sağlayacaktır.

Salata ve Garnitur Ipuclari:

Salata yaparken öncelikle salata malzemelerinin ıslak olmamasına dikkat edilmelidir. Çünkü malzemenin ıslak olması, sosun malzemeye nüfus etmesini engeller. İyi bir salata için ayrıca, malzemelerin birbirini bütünler nitelikte olması gerekir. Örneğin kabakla dereotu, domatesle fesleğen, cevizle peynir birlikte kullanıldığında iyi sonuç verirler.

Garnitür olarak hazırlanan sebzeler kaynayan pişirme suyuna atılıp 4-5 dakika pişirildikten sonra margarinle hafifçe çevirilmeli.

Çılbır yaparken, su yumurtanın üzerini kapatacak miktarda olmalı, pişirmeyi kolaylaştırmak için de suyunu biraz tuz ve sirke eklenmelidir.

Haslama Yaparken:

Makarnanın haşlama suyuna bir, iki baş soğan, havuç v.b.sebzeler koyarsanız daha lezzetli olacağını göreceksiniz.

Et suyu yaparken mutlaka soğuk su ile haşlayınız. Böylelikle aromalar eşit oranda yayılır.

Yesil Mercimekli Kesme Corba

Ben yesil mercimegi önce düdüklü tencerede 5 dakika kaynattim.
Corba daha cabuk oldu ve harika bir tadi vardi, cok begenildi.


Malzemeler:
1 su bardagi yesil mercimek
1/2 su bardagi sehriye yada
evde kesilmis hamur parcalari
2 adet kuru sogan
1 tatli kasigi salca
2 yemek kasigi sivi yag
5-6 bardak etsuyu yada (etsuyu tablet)
tuz,biber,nane

Yapilis Tarifi:
Mercimekler ayiklanip yikanir.Tuzsuz suda haslanir.Kara suyu dökülür.
Baska bir tencereye sivi yag ve incecik dogranmis soganlar konur.Soganlar kavrulurken salca eklenir.Et suyu yada etsuyu tabletiyle 5-6 bardak su ilave edilir.
Haslanmis mercimekler konur.Kaynadiktan sonra sehriye yada evde kesilmis hamir parcalari ve tuz atilir.
Hamurlar yumusayinca atesten alinir.
Arzuya göre bir kasik tereyagi yada sivi yagda nane ve pulbiber kizdirilip üzerine gezdirilir.

Afiyet olsun.

Kabak Corbasi.




Malzemeler:
2 adet ortaboy kabak
1 bas sogan
1 paket crem santi(200gr)
1 su bardagi süt
1 cay kasigi muskat
5 su bardagi su
1 yemek kasigi tuzot
1 kücük krem peynir
3 yemek kasigi un
biraz tuz ve karabiber

Yapilisi:
Yikadigimiz kabaklari ve sogani istedigimiz irilikte blendirdan gecirip
suyunu ilave ederek kaynamaya birakiyoruz. Kaynadigindan emin olduktan sonra geriye kalan malzemeyi sirasiyla ilave ediyoruz. En son krem santi,süt ve unu iyice cirparak ilave edip bir tasim daha karistirarak kaynatiyoruz.
Corbamiz hazir afiyet olsun...

Sütdanasi schnitzeli, Pilav ve Taze Fasulye


250 gr pirinc
10 dakika pisiriyoruz.
500 gr Dana schnitzel
3 Yemek kasigi Siviyag
Tuz, Karabiber
1 Yemek Kasigi Un
600 ml tuzotla hazirlanmis sivi
1 kücük sogan
500 gr taze yesil fasulye veya dondurulmus yesil fasulye
1 paket krem fraiche (150 g)
Hazirlanisi 30 dakika:
1. Pirinci pilav olarak pisiriyoruz. Dana schnitzeli yikayip, kurulayip.ince dilimler, serit halinde kesiyoruz ve iki yemek kasigi kizgin yagda yaklasik bes dakika kizartiyoruz. Tuz ve karabiberi, unu ilave ediyoruz, tuzotla hazirladigimiz 500ml sebze suyunu ilave ederek yaklasik 8 dakika pisiriyoruz.

2. Soydugumuz soganlari halkalar halinde kesiyoruz. Temizledigimiz taze fasulyeleri tuzlu suda yaklasik on dakika pisiriyoruz. Soganlari sivi yagda sote ederek haslanmis fasulyeyi ilava ediyoruz kalan tuzotlu suyu, tuz ve karabiberle tadlandiriyoruz.

3. Baharatli Crème fraîche hazirladigimiz ete karistirarak ilave ediyoruz, yaklasik üc dakika pisiriyoruz, arzuya göre biraz tuz ve karabiber ilave edebilirsiniz.

4. Dana eti ile hazirladigimiz yemegimizi pilav ve fasulye ilave ederek servis yapiyoruz...

Afiyet olsun.


(Bir Portion):
kJ/kcal: 2409/574
EW: 35,1 g
F: 23 g
KH: 56 g

Klasik Dana Rulo








Malzemeler(4 kisilik):


4 Rinderrouladen (à 150 g)Toplam 600gr.
(Ince kesilmis dana eti dilimi)
1 Kavanoz hardal
Rouladen icine koymak icin (250 ml)
4 Kornison Tursu
2 Yemek kasigi sivi yag
400 ml Et suyu
4-5 Yemek kasigi Crème fraîche
Tuz
Taze cekilmis karabiber


Yapilisi:
Rouladen yikanip, kurulanir; tuz ve karabiberlenir. Et dilimleri tek tarafli olarak 2-3 kasik hardal sürülür, her birine bir minik kornison tursu konarak sarma gibi yuvarlanir ve bir kürdan veya benzeri metal sisle acilmamasi saglanir. Hazirladigimiz rulo etler kizgin yagda kizartilir. Kizattigimiz etlere et suyu ilave edilir ve bir saate yakin kisik ateste pismesi saglanir. Daha sonra geride artan malzemeler ve Crème fraîche ilave edilerek yemegin sosu hazir hale getirilir.Tek kisilik kalori miktari.kJ/kcal : 1665/400

Bu klasik bir rouladen tarifiydi.
Ben salatalik yerine halka halinde kesilmis sogan koyuyorum. Hardal kullanmiyorum.
Öyle de cok nefis oluyor. Ayrica ince dilimlenmis pastirmada konulabilir soganla beraber etin icine. Tercih sizin.

Afiyet olsun...

Dienstag, 28. August 2007

Sütlü Un Helvasi(Bursa Yöresinden)



Tavsiyeler:
Dolmalik fistik yoksa alternatif olarak sicak suda beklettiginiz bademleri soyup bicak yardimiyla ince serit olarak kesin,
dolmalik fistik yerine onu da kullanabilirsiniz.
Seker ilave ettigim sütü mikrodalgada iki dakika isittim ilik olmasina dikkat edelim.

Malzemeler:
250 ml sivi yag
200 gr un
1 litre süt
400 gr seker
1 avuc dolmalik fistik yada iri kiyilmis badem
Yapilis Tarifi:
Tencere koydugumuz sivi yaga unu ve dolmalik fistiklarimizi
ayni ayni anda ilave ediyoruz.

Fistiklar koyu pembe oldugunda unumuzun yeterli derecede kavruldugunu anliyoruz.

Daha önce seker ilave ettigimiz ilik sütü (sütün kaynak olmamasina dikkat edelim) tenceremize ilave edip devamli karistirarak pisiriyoruz.

Kaynamaya basladiginda ocagin altini bir miktar kisin. Iyice koyulasinca atesten alarak genis bir kaba (tepsi) bosaltin.
Ilik olarak servis yapin. Arzuya göre üzerine tarcin koyabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Dienstag, 31. Juli 2007

Linzer Torte


"Linzer Torte" cok eski, dünyaca taninmis bir pastadir. 1653 yilindan beri bu isimle anilmaktadir.Bu pastaya bu isim kimin tarafindan verildigi akillarda hala bir bilmecedir.En eski tarif 350 yillik bir yemek kitabindandir: („Buech von allerley Eingemachten Sachen) evet icine seker,baharat,meyve ve elimizde olan malzemelerle yaptigimiz bir pasta cesidi.
Toplam dört degisik tarif bulunmaktadir yemek kitabinda Linzer Torte ile ilgili Barok zamanindan. Tabi gelistirilmis günümüze kadar.



"Linzer Torte Orijinal Tarif":

150 g tereyagi
250 g un (700)
150 g tozseker
100 g kavrulmus ve cekilmis findik
1 Yumurta
Baharat (Vanille, Limon, Tarcin, Karanfil)
10 g Kabartmatozu
300 g Bögürtlen marmeladi (veya benzeri)
Tereyagi ve seker iyice karistirilir.Elenmis un,kabartmatozu karistirilarak ilave edilir, findik, yumurta ve baharatlar da ilave edilerek yumusak bir hamur elde edilir.
Hazirlanan hamur kisa bir zaman buzdolabinda dinlendirilir, daha sonra buzdolabindan cikardigimiz hamurumuzun, dört esit parcanin üc parcasini 22 cm lik pasta kalibimizin tabanina unladigimiz el yardimi ile 1.5 cm kalinliginda yayiyoruz,
üzerine heryerine esit olarak gelecek sekilde marmelat sürüyoruz. Geriye kalan hamuru elimizle veya pasta süsleme alete doldurarak serit halinde kafes gibi pastanin üzerine koyuyoruz.Üzerine yumurta sürerek kenarlarini incedilimlenmis bademleri serpiyoruz.
40-45 dakika 190 derece isitilmis firinda pisiriyoruz.

Bu da benim Linzer Torte Tarifim:
Malzemeler:
400gr Seker
400gr Margarine
2 yemek kasigi tarcin(tepeleme dolmasin kasik)

2 tutam karanfil tozu (Bicak ucuyla)
10 yemek kasigi kakao (icecek olarak yaptigimiz kakaodan)
4 yumurta
2 cay kasigi kabartma tozu
400gr cekilmis findik
1 kücük duble meyve likörü(arzuya göre)

Yapilisi:
Önce seker ve yag iyice cirpilirak bekletilir.
Ardindan un, kabartmatozu,tarcin, kakao ve karanfil tozu iyice karistirilir.
Ardindan hazirladigimiz yag ve sekere 4 yumurta kirilarak iyice karistirilacak ve hazirladigimiz un karisimi ilave edilecek.
Sonra cekilmis findik eklenerek karistirilacak. Arzuya göre meyve likörü ilave edilebilir(olmasa da olur).

Benim hazirladigim hamurdan 32 cmlik iki kalipta pasta oluyor.
Eger tek pasta yapacak olursak ölcülerin yarisini alacagiz.
Yapilisi ayni yukardaki ve fotograflardaki gibi.
Sevgili arkadasim Leni(Magdelena Wittemann) ile o gün tam 9 tane Linzer torte yaptik. Benim icin bir deneyim oldu. Tadi da mükemmel.
Bu arada arkadasimdan da söz etmeliyim. Leni benim cok iyi bir arkadasimdi. Is yerlerimiz degisince baglar koptu ve ben onu internet sayesinde 32 yil sonra tekrar buldum. Simdi her iki haftada bir görüsüyoruz. Seni seviyorum Leni...

Kirazli Kek

Malzemeler :
175 gr. margarin
1 su bardağı toz şeker
3 yumurta
1 su bardağı kuru üzüm
1, 5 su bardağı un
yarım çay kaşığı kabartma tozu
3 çorba kaşığı kayısı reçeli
25 adet ikiye bölünmüş taze kiraz
1, 5 su bardağı ikiye bölünmüş kiraz şekerlemesi

Hazırlanışı :
Süslemek için kullanacağınız taze kirazları, kayısı reçelini ve kiraz şekerlemelerini ayırıp diğer bütün malzemeyi robota koyun. 1-2 dakika çırpın.

Hazırladığınız karışımı dikdörtgen şeklindeki kek kalıbına dökün. Kekin üzerini düzleyin, kiraz şekerlemelerini üzerine serpin ve elinizle şekerlemeleri içeriye doğru itin.

Önceden ısıtılmış 170 dereceli fırında 2 saat kadar pişirin. Fırından çıkarıp kalıpta birkaç dakika bekletin. Sonra kalıptan çıkarıp soğumaya bırakın.

İkiye bölünmüş kirazları kekin üzerine dizin. Kayısı reçelini parlatması için kirazların üzerine bir fırça yardımıyla sürün.

Pflaumenkuchen vom Blech

Zutaten für den Teig:

½ Würfel Hefe
2 TL Mehl
2 TL Zucker
1/8 l Milch
50 g Zucker
300 g Mehl
1 Prise Salz
75 g Butter
1 Ei

Zutaten für den Belag:

2,5 kg Pflaumen oder Zwetschgen
etwas Butter zum Einfetten für das Blech und für die Butterflöckchen
ca. 20 g blättrige Mandeln
Zucker zum Bestreuen nach Geschmack

Zubereitung:
Zuerst aus Hefe, den je zwei Teelöffeln Mehl und Zucker und der Hälfte der Milch einen Vorteig mischen. Die Zutaten sollten Zimmertemperatur haben. Diesen Vorteig ca. 15 - 20 Min. im Backofen bei 30 - 40 ° C gehen lassen.
Währenddessen die Pflaumen oder Zwetschgen entsteinen. Anschließend den Vorteig mit den restlichen Teigzutaten vermischen. Diese Zutaten sollten ebenfalls Zimmertemperatur haben.
Ein Backblech mit Butter ausstreichen und den Teig darauf drücken. Die Pflaumen mit der geöffneten Seite nach oben dicht darauf anordnen. Das Ganze mit den blättrigen Mandeln und den Butterflöckchen bestreuen und wieder für 30 - 40 Minuten im Backofen bei 30 - 40° C gehen lassen. Dann direkt die Temperatur auf 170 - 180° C Ober- und Unterhitze einstellen und ca. 30 Minuten backen. Nach dem Backen mit Zucker nach Geschmack bestreuen und mit gekühlter Schlagsahne servieren.

Guten Appetit!

Zwetschgengratin

Zutaten für 4 Personen:

750 g Zwetschgen

150 g Creme double

100 g Zucker


etwas Butter für die Form
Zimt und Puderzucker zum Bestäuben


Zubereitung:
Die entsteinten Zwetschgen in einer feuerfesten gebutterten Form dachziegelförmig einschichten. Die Creme double mit dem Zucker gut verrühren und über die Zwetschgen verteilen. Im vorgeheizten Backofen bei 250 Grad ca. 15 bis 20 Minuten backen und dann erkalten lassen. Kalt servieren und mit dem vermischten Zimt und Puderzucker bestäuben.

Pflaumen-Würzsoße

Zutaten:

1kg Pflaumen waschen, halbieren, entsteinen.

1 Chilischote

750g Weißweinessig

500g Zucker

2Tl Salz

½Tl Chayennepfeffer

½Tl Nelkenpulver

½ Tl Ingwer

Alle Zutaten in einen Topf geben, aufkochen und dann bei mittlerer Hitze solange köcheln lassen, bis sich der Zucker ganz aufgelöst hat. Während dieser Zeit ständig umrühren. Danach solange weitergaren, bis die Pflaumen weich werden und die Masse etwas eindickt. Die Masse vom Herd nehmen und etwas abkühlen lassen. Danach portionsweise mit dem Mixer pürieren. Die Masse sollte dann am Löffelrücken hängen bleiben. Die Würzsoße in heiß ausgespülte Twist-off-Gläser füllen und sofort luftdicht verschließen.

Ergibt ca. 1,5 Liter und passt zu Grillgerichten, Frikadellen, Bratwurst und Getreidebratlingen.

Aci Badem Kurabiyesi

Malzemeler :

2 yumurta beyazı
1 su bardağı çekilmiş badem
¼ su bardağı pirinç unu
¾ su bardağı toz şeker
16 tane tuzsuz kabuksuz badem


Hazırlanışı :

Önce fırınınızı orta sıcaklığa (170 derece) getirin. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin. Yumurta beyazlarını çırparak kar haline getirin. Çekilmiş badem, pirinç unu ve şekeri ilave edin. Hazırladığınız bu karışımdan birer dolu tatlı kaşığı alarak, geniş aralıklarla yağlı kağıdın üstüne koyun. Serin bir yerde 10 dakika beklettikten sonra ortalarına badem oturtun. 25 dakika kurabiyelerin rengi hafif kahverengimsi olup sertleşene kadar pişirin. Acıbadem kurabiyelerini yağlı kağıttan çıkarıp, soğuması için bir servis tabağına yerleştirin.

Gedeckte apfel kuchen (Üstü örtülü elma pastasi)






Malzemeler:
600 g un
1 Pck. kabartmatozu
200 g margarin/tereyag
100 g seker
1 tutam tuz
1 limon kabugu rendesi
1/4 l süt


üzeri icin:
1,5 kg hafif eksi elma
1 limon suyu
150 g seker
1 tatli kasigi tarcin
250 g kuru üzüm

bunlarin disinda:
biraz un acmak icin
1 yumurta sarisi
üzerine sürmek icin
150 g pudra sekeri
2 yemek kasigi limon suyu
2 yemek kasi su

Yapilisi:

Karistirma kabina aldiginiz un ve kabartma tozunu iyice karistirdiktan sonra ortasini acin.margarin vaya tereyagini kücük parcalar halinde unun ortasina, seker, tuz,limon kabugu rendesi ve sütü de ilave ederek güzel bir hamur hazirlayin. Hazirladiginiz hamuru foliye sararak bir saate yakin buz dolabinda dinlendirin.
Bu arada dörde bölüp kabuklarini soydugumuz elmalari küp seklinde dograyarak bir tencereye alin, kuru üzümü, sekeri, tarcini, bir cay bardagi su ve limonu ilave ederek kisik ateste elmalarin hafif senmesini saglayin.
Hazirladigimiz hamurun yarisini ince acarak yagladigimiz firin tepsinin altina, suyunu süzdügünüz malzemeyi sogutarak üzerine ve son olarak hamurun diger yarisinida acip tepsinin üstünü örtün. Yumurta sarisi sürüp önceden isitilmis 180 derece firinda 30 dakika pisirin.
Firindan aldiginiz sicak pastanin üzerine pudra sekeri,limomsuyu ve su ile elde ettigimiz karisimi sürerek sogumaya birakin.

Afiyet olsun...

Baklava


Malzemeler:

Hamuru icin:
3 yumurta
1 cay bardagi yogurt
1 cay bardagi süt
1 cay bardagi sivi yag
1 cay bardagi seker
1 tutam tuz
1 cay kasigi sirke
1 cay kasigi kabartma tozu
yaklasik 500 gr un..

Ici icin:
2 su bardagi cekilmis ceviz.

Üzerine dökmek icin:
2 su bardagi sivi yag.

Serbeti icin:
4,5 su bardagi seker
4 bardak su
1 cay kasigi limon suyu


Yapilisi:
Öncelikle yumurta, seker süt ve yogurt ve sirkeyi güzelce cirpalim.
Hazirladigimiz bu karisima sirasiyla unu, kabartmatozunu ve bir tutam tuzu ilave ederek kulak memesi yumusakliginda güzel bir hamur elde ederek dinlenmeye birakalim.

Dinlendirdigimiz hamurumuzdan 24 adet beze cikiyor.
Bunlari sirasi ile actiktan sonra sira geliyor tepsiye hazirlamaya;
ben 12 adet yufkayi sirasiyla aralarina biraz yag sürerek üst üste dizdim.
Beser cmlik esit araliklarla kare seklinde kestigim hamurlarimin ortasina biraz sekerle ve cok az yagla karistirdigim cevizi koyup ücgen ceklinde kapatarak fotograftaki gibi tepsiye dizdim.
Üzerine soguk olarak sivi yagi dökerek, alti üstü güzelce kizanana dek firinda pisirdim.

Bir taraftanda 4 su bardagi su ile 4,5 su bardagi sekeri rengi sararana kadar
kaynattim. Indirecegime yakin limon suyu ilave ettim.

Serbeti sicak olarak ilik baklava tepsisine itinayla döktüm.
Üzerini baska bir tepsi ile kapatip dinlenmeye biraktim.
Soguduktan ve serbetini iyice cektiginden emin olduktan sonra servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Käse Sahne Torte (Peynirli kremali Pasta)



Malzemeler:

Tabani Icin
250 g Un
125 g Margarin
60 seker
1 tutam tuz
1 Yumurta

Üzeri icin:

1000 g Labne peyniri
8 Yumurta
8 yemek kasigi seker
1 paket sahne pudding (toz)
2 paket krema (400ml)
Hazirlanisi:

Un, sogutulmus margarin, seker, tuz, yumurta ile güzel bir hamur yogrulur. Hazirladigimiz hamuru bir folya ile paketlenip yarim saat buzdolabinda bekletilir.
Bu arada ici hazirlanir. Yumurtalar beyaz ve sari ayrilir. Beyazi kar halinde cirpilir. crema da ayrica kar halinde cirpilir.

Karistirma kabina aldigimiz labne peyniri,yumurtalarin sarisi ve seker iyice cirpilir. Sonra hazir aldigimiz pudding tozu ilave edilir. Sirasiyla önceden hazirladigimiz yumurtanin aki ve kremayi da yavasca karistirarark ilave edip, pastamizin icini hazirlamis oluyoruz.
Buz dolabinda beklettigimiz hamurumuzu el yardimi ile 32cm capindaki pasta kalibimiza yayiyoruz. Kenarlari bir cm yüksek olacak sekilde.
Sonra hazirladigimiz ic malzemesini de kalibimiza bosaltiyoruz.

180 derece ayarladigimiz firinda önce 30 dakika pisiriyoruz. Sonra bicak ucu yardimiyla kalibi enine sadece cizgi halinde yuvarlayarak (yarimcm) kesiyoruz ve tekrar bir 40 dakika pisiriyoruz.
Firindan ciktiktan sonra ters cevirip sogumaya birakiyoruz.

Afiyet olsun...

Bal Kabagi Tatlisi

MALZEMELER:

2 kg Bal Kabagi
2 veya 3 su bardagi seker
1 su bardagi dövülmüs ceviz

YAPILISI:

Kabagin cekirdeklerini cikarip kabuklarini soyun ve iri küpler halinde kesin.
Tencereye aldiginiz kabaklarin üzerine sekeri döküp yarim saat dinlenmeye birakin.
Daha sonra kabagin saldigi kendi suyu ile kisik ateste 30 dakika pisirin.
Soguyan kabagi dövülmüs cevizle servis yapin.

Afiyet olsun.





Tavsiye:Arzuya göre sekeri iki yada üc bardak kullanirsiniz.
Ben mümkün olan en az sekerle yaptim.Harika oldu.

Ayva Tatlisi

Malzemeler :
3 adet ayva
1 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 adet limon
2,3 adet karanfil
Az miktarda loğusa şekeri

Hazırlanışı :

Ayvaları soyarak ikiye ayırıp çekirdek yatakları çıkarın. Yıkayıp tencereye koyup bir su bardağı su ile ayvalar biraz yumuşayıncaya kadar haşlayın. Hafif yumuşayan ayvaları fırına girebilen cam bir kaba oyuk kısımları üstte gelecek şekilde aralıklı dizin. Loğusa şekerini kalan bir bardak suda eritip üzerine şekeri ve yarım limon suyunu koyup 3-4 dakika şurubu kaynatın.
Bu şurubu yavaş yavaş kaşıkla ayvaların üzerine döküp karanfilleride koyup orta hararetli fırında ayvalar şekeri çekip şurup jöle haline gelinceye kadar pişirin. Ayvaları fırından alıp soğutun. Soğuyan tatlıyı kaymak, krem şanti veya fıstık ile süsleyip servis yapın.

Kiraz Reçeli

Malzemeler :
1 kg. kiraz
4 su bardağı toz şeker
1/ 2 su bardağı su
2 paket toz vanilya
1/ 2 limon suyu

Hazırlanışı :
Kirazların saplarını ve çekirdeklerini ayıklayın.

4 su bardağı toz şekeri, yarım su bardağı suyun içinde eritin.Kısık ateşte karıştırarak kaynatın.
Kaynayınca şerbetin içine kirazları atın. Ara sıra karıştırarak ve reçelin üzerinde toplanan köpükleri alarak kaynatın.

Vanilyayı ekleyin. Koyulaşmaya başlayınca reçeli bir kaşık yardımıyla tabağa damlatın.Reçel damlaları top top oluyorsa reçel olmuş demektir.

Yarım limonun suyunu da ekleyip bir taşım daha kaynatın.

Reçeli sıcakken önceden sıcak su ile yıkanıp kurutulmuş kavanozlara doldurun

Ayva Reçeli

Malzemeler :
1250 gr. ayva
1,5 kg. toz şeker
5 bardak su
2 çorba kaşığı limon suyu

Hazırlanışı :

Ayvaların kabuklarını soyduktan sonra kalın rende ile rendeleyin. Rendelenmiş ayvaları suya atılıp 5 dakika haşlayın. Haşlandıktan sonra
toz şekeri katıp karıştırarak eritin. Orta ateşte koyulaşıncaya kadar kaynatın. Reçel kıvamını alınca 2 çorba kaşığı limon suyunu katın.
Limonun her tarafa eşit dağılması için hafifçe karıştırıp bir taşım kaynatın. Reçel iyice soğuyunca kavanozlara boşaltıp, serin ve kuru bir yerde saklayın.

ŞEFTALİ REÇELİ

Malzemeler :
1 kg. şeftali
1 kg. tozşeker
4 bardak su
1/2 limon suyu

Hazırlanışı :
Şeftalileri yıkayıp dilimleyin. Toz şekerini ve suyu şerbet kıvamına gelinceye kadar kaynatın. Şeftalileri ilave edip 5-6 taşım kaynatın. Ateşten alıp bir gece bekletin.

Ertesi gün şeftalileri kevgirle şerbetten çıkarın. Tencerede kalan şerbeti koyulaşıncaya kadar kaynatın. Limon suyu ve şeftalileri ilave edip 3-4 taşım kaynatın. Kavanoza boşaltın.